Atatürk havalimanı’nda incelemelerde bulunan Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Orhan Birdal, "Smart Projesi’nin (Türkiye’deki Hava Trafik Kontrol Sistemlerinin Sistematik Modernizasyonu) gecikmesi nedeniyle hava trafiğinin alarm verdiği" yönündeki haberler üzerine konuştu. Gazetecilerin bu konudaki sorularını yanıtlayan Birdal, "Şu anda dünyada kullanılan en son teknoloji ürünü hava trafik kontrol sistemleri ne ise Türkiye’de de o kullanılmaktadır" dedi.
"Bugüne kadar 1980’lerin değil 2008’in teknolojisi kullanıldı. Smart Projesi’nde de bugünden itibaren geçiş süreci başladığı için, şu andan itibaren 2013’ün teknolojisi kullanılmaya başlandı" diyen Birdal, "Biz sadece Smarta’a bel bağlasaydık. Ara modernizasyonu yapmasaydık büyük sıkıntı çekerdik" diye konuştu.
DHMİ Genel Müdürü Birdal, şunları söyledi:
"Smart Projesi 2006 yılında ihalesi yapılan bir proje. Aslında anlamı, Türkiye’deki hava trafik yönetimi kaynaklarının sistematik modernizasyonu. Tüm hava trafikle ilgili bütün alt yapımızı bu proje kapsamında yenilemeyi hedefledik. Bunun içerisinde pek çok husus var. Bir tanesi 25 radar istasyonunun yenilenmesi. Bir diğeri 7 Hava Trafik Merkezi oluşturulması. Bunları birbiriyle entegre çalışması. Yine bu proje içersinde bir diğer unsur, tüm hava trafik kontrol hizmetlerinin Ankara’da oluşturulacak Hava Trafik Kontrol Merkezi’nden yürütülmesi. Bu, binaları, teçhizatları ve donanımları ile ilgili yapılmış olan bir ihaleydi. Bu ihale 2006 yılında yapıldı. Bu ihalenin de sözleşmesi imzalandıktan sonra birkaç kademesi vardı. Bu kademelerden önemli bir ayağı ‘Ara Modernizasyon’ du. Bunun anlamı daha önceden yapılan ve kullanılan sistemlerin yani 1980’lerden sonraki eski sistemlerin yenilenmesi. Smart Projesi tamamlanıncaya kadar, hava trafik yönetiminde herhangi bir aksaklık olmaması için ara modernizasyon yaptık. Bunu 2008 yılında yaptık. O yıldan bu yana Türkiye’de hava Trafik Yönetimindeki tüm sistemler en modern sistemle yani 2008’in teknolojisi ile yürütülüyor."
SIKINTI YOK
"O zamandan bu zamana 64 bin kilometre uzunluğunda bir kontrollü hava yolu ulaşım ağımız var. 64 bin kilometrelik hava yolu ulaşım ağını sorunsuz olarak o tarihten bu yana yönetiyoruz. Hiçbir sıkıntı yok. Örneğin Atatürk Havalimanı’nda günde trafik 600-700’ler civarındayken bugün 1267’ye çıktı. Sorunsuz olarak devam ediyor. Dolayısıyla şu anda verilen hava trafik kontrol hizmetinin güvenli olmadığı konusunda bir algıya varmak veya bunu oluşturmak kesinlikle yanlıştır. Şu anda dünyada kullanılan en son teknoloji ürünü hava trafik kontrol sistemleri ne ise Türkiye’de de o kullanılmaktadır. Bu birinci aşama devam etmektedir.
ISMARLAMA ELBİSE GİBİ.
DHMİ Genel Müdürü Birdal, Türkiye’nin özel şartları nedeniyle yeni sistemin ısmarlama elbise gibi hazırlandığı söyledi ve şöyle devam etti:
"Smart Projesinin asıl nihai anlaşmasına gelince, 7 Kontrol merkezinin inşaatları tamamlandı. Bunların içinde KKTC’deki de vardır. Sıra iç donanımlarına geldi. Bu sistemlerde hepsi kuruldu. Yalnız burada önemli olan bir husus var. Türkiye hava sahası 64 bin kilometrelik bir kontrollü hava yolu ve 1 milyon kilometrekarelik bir saha. Hava sahası. Yani dünya da yüzölçümü itibariyle tek merkezden kontrol edilen en büyük sahalardan bir tanesi. Burası için yapılacak olan sistemler de haliyle ısmarlama elbise gibi, Türkiye’ye has yapılan projeler. Yani herhangi bir hazır projeyi, getirip buraya koymak mümkün değil. Buraya has bir proje yapılıyor ve buraya has bir yazılımlar yapılıyor. Beklediğimizden biraz uzunca sürdü. Yaklaşık 3,5- yıllık bir projedeki sözleşmedeki süreye göre bir gecikme söz konusu.
CEZAYI ÖDÜYORLAR.
"Fakat aslına biz bu gecikmeyi bir kazanç olarak görüyoruz. Neden kazanç olarak görüyoruz? Eğer bu gecikme olmasaydı biz bugün 2010 yılının teknolojisini kullanacaktık. Bu gün 2013 yılının teknolojisini kullanıyoruz. Neden kazanç olarak görüyoruz, yani özellikle elektronik ve yazılım alanında her gün yeni gelişmeler oluyor.
Gecikme İtalyan firmadan kaynaklandı. Ayrıca gerekli cezayı da ödüyorlar. Seleks firması, bu işi teknoloji ve yazılım firması. Firmadan kaynaklanıyor. Yazılımların testleri çok uzun süreli oluyor. Bu işin uzaması test sürelerinin uzamasından kaynaklandı. Biz sistemden tamamen emin olmayınca kadar hiçbir şeyi kabul etmedik. Bu uzun süre ülkeye hizmet edecek ve birebir insan can ve emniyeti ile alakalı bir sistem. Uçuş güvenliği, havacılıktaki güvenlik faktörü olmazsa olmaz, göz ardı edilemeyecek önemli unsurumuz. Dolayısıyla bunun için kılı kırk yardık. Geçici kabul testleri de bitti. Nihai kabul işlemini yaptık."
GEÇİŞ SÜRECİ BAŞLADI.
Orhan Birdal geçiş sürecinin başladığını, bundan sonra bir süreç daha olduğunu belirterek şöyle devam etti:
"Yani şu anda tüm bu yapmış olduğumuz sistemlerde çalışacak ekiplerimiz ikiye bölünecek. Bir kısmı eski sistemlerde, diğer yarısı da yeni sistemler de çalışacak. Yeni sistemlerde çalışacak olan arkadaşlar eski sistemlerdeki tüm görüntüleri sesleri monitör edecekler, bakacaklar, izleyecekler. Çakışıyor mu, çakışmıyor mu? Bunlar bu sefer canlı trafikte yapılacak. Ondan sonra tersi olacak. Arkadaşlarımız yeni sistemle hizmet vermeye başlayacaklar. Eski sistemdeki arkadaşlarımız da yine her an hazır olarak bekleyecekler. Burada en ufak bir şey olduğunda yine onlar kontrolü ele alıp devam ettirecekler. Hava trafiğinde kesinti hiçbir şekilde olmayacağı düşünülemeyeceği için, saniye kesintiyi dahi hissettirmemek için tüm çalışmalar yapıldı. Bu çalışma devam ettikten sonra, tabii yaz trafiği bizim hem şans hem de şanssızlık. Daha yoğun trafikte bunları gözlemleme imkanımız olacak. Kışa doğru döndüğümüzde artık canlı trafik olarak yeni sistemle çalışılacak. Diğer taraf bu sefer monite edilecek.
AVRUPA’DA EN YENI TEKNOLOJİYE SAHİP SİSTEMLE HİZMET VERECEĞİZ
Artıları bugün itibariyle dünyada hava trafik kontrol anlamında kullanılan en son teknolojiyi kullanacağız. Örneğin yakın mesafede uçakların birbiriyle çarpışmasına ikaz edecek, alarm verecek sistemler. Orta mesafede alarm verecek sistemler. Meteorolojik sistemler. Şu anda bunu iddia ile söylüyorum, özellikle Avrupa bölgesinde en yeni ve en son teknolojiye sahip sistemle hizmet vereceğiz. Ankara’da 2 bin metrekareli bir salonda (içinde hiçbir direği olmayan) 85 adet kontrolör pozisyonu var. Akıllı bir bina. Oradan hava trafik kontrol hizmeti verilecek 7 kontrol merkezinden de yaklaşma kontrol hizmeti verilecek. İstanbul eskiden ayrı bir hava sahasıydı. Şimdi Ankara’dan hizmet verilecek. İstanbul’da gerektiğinde Ankara’yı yedekleyecek. "