spot_img
spot_imgspot_img
17.9 C
İstanbul
Perşembe, 18 Nisan 2024

Türkiye’nin değişiminde havacılığın stratejik önemi

Seçtiklerimiz

İtalyan Piskoposlar Kurulu yayın organı Avvenire,Türkiye’de son yıllardaki değişimi mercek altına aldı:

Türkiye, “beklemekten yoruldu” yani “Avrupa’ya kabul edilmeyi beklemekten”. Geçtiğimiz 4 Şubat’ta Prag’a bir ziyaret gerçekleştiren Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan böyle haykırıyordu. Oysaki Türkiye’nin Avrupa yanlısı atılımının samimiliğinden şüphe edenlerin sayısı oldukça fazla. Avrupa’ya girmek Türklerin gerçekten işine gelir mi peki? Türkiye Cumhuriyeti, dünyanın en fazla sanayileşmiş 10 ülkesinden birisi hâline gelmeyi hedefliyor. Bunu yapabilmek için zorunluluk ve sınırlamalardan özgür olmaya ihtiyacı var. Ulusal hava yolu şirketi Türk Hava Yollarını ve İstanbul havaalanının genişletilmesini hedefleyen AK Parti hükûmetinin devasa kalkınma planının da gösterdiği gibi havacılık, Ankara açısından stratejik sektörlerden birisi. Rakamlar, ekonomik-mali krizin pençesindeki bir bölgesel çerçevede, bir başarı hikâyesi ortaya koyuyor: 2012’de Türk Hava Yolları ile yolculuk yapan yolcu sayısı 39 milyon oldu; bir önceki yıla kıyasla yüzde 20 artış söz konusuydu. 2013 için belirlenen gerçekçi hedef, 46 milyon olarak tespit edildi.

İstanbul havaalanının modernleştirilmesi de THY’nin büyümesiyle sıkı sıkıya bağlantılı: Hükûmet bu amaçla 7 milyar avro değerinde bir ihale başlattı. İhaleyi kazanacak şirket, yenileme çalışmalarını 2016 sonu itibarıyla bitirmek zorunda olacak ve Britanya’nın Heathrow Havalimanı’ndan iki kat daha büyük bir merkezi ülkeye kazandıracak. Türkiye’nin projeleri gerçekleşecek olursa İstanbul’dan yılda 150 milyon yolcu geçecek; ulusal hava yolu şirketi varış noktalarını ve filosunu iki katına çıkaracak. Orta Doğu egemenliği bir yana dursun, pek yakında Türkiye; Avrupa, Asya ve Afrika arasındaki stratejik kesişme noktasını temsil eder hâle gelebilir.

Bütün bunlar, şayet Ankara AB’ye girmezse mümkün olacak çünkü aksi takdirde ulusal hava yolu şirketine kamu sermayesi enjeksiyonuna, gümrük vergilerinde sert bir inişe ve havaalanını destek amaçlı yakıt fiyatına yapılan kesintilere elveda demek gerekecek. Bunlar; Lufthansa, Iberia ve British Airlines ile rekabete zarar veren uygulamalar.

Şu an itibarıyla İstanbul’un her iki havaalanı da potansiyellerinin en üst düzeyinde kullanılıyor ve THY’nin filosu, sadece uçak sayısı artarsa büyüme gösterebilir: 150 yeni Boing ve Airbus tipi uçak, 2020 itibarıyla 300 varış noktasına ulaşılmasına imkân sağlayacaklar. 2012’nin ilk altı aylık döneminde yüzde 10,4’lük artış kaydeden işletme kârıyla THY, Avrupalı rakiplerini ezerken Doğu yönündeki varış noktaları bakımından Emirates, Qatar Airways ve Ettihad ile rekabet oldukça kızgınlaşıyor. Emirates, Avustralyalı Qantas ile, Katar, Çek Hava Yolu Şirketi ile, Ettihad ise Hindistan’ın Jet Airways şirketi ile avantajlı ortaklıklar kurdu. Boğaz’dan bakıldığında Brüksel pek de iştah açıcı olmayabilir.

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika