D E K L A R A S Y O N
1925 yılından günümüze miras kalan nadide teşekküllerimizden Türk Hava Kurumu’nun hak ettiği şeref, haysiyet, bilimsel, şeffaf ve katılımcı yönetim anlayışına kavuşmasını sağlamak amacıyla çıktığımız yolda, sergilediğimiz kararlı duruş ve kazandıracağımız vizyonun kimilerini korkuttuğunu ve hatta titrettiğini görmenin büyük mutluluğunu yaşamaktayız.
Bu yola baş koyan bizlerin, gerçeklerle bağdaşmayan iftiralar ve mesnetsiz iddialar ile köşeye sıkıştırılacağını; hatta yıkılacağını zannedenler hiçbir zaman emellerine ulaşamayacaklardır. Bizler ki; Mahkeme-i Kübra’da hesap veremeyecek insanlardan tüyü bitmemiş yetimin hakkını sormaya geldik, tek değiliz, yalnız değiliz.
Er meydanına çıkan bizler; arkamıza aldığımız yoğun coşku, sevgi, ümit ve şevkle Allah’ın izniyle er ya da geç, bugün ya da yarın bu kutlu yolun sonunda zafere ulaşacağız. Kanuni Sultan Süleyman’ın “kursağında haram lokma bulunan bir askerle zafer kazanılmaz” sözü Türk Hava Kurumu’nun aziz delegelerine ne ifade ediyorsa; işte tamda biz o kaygının başladığı yerdeyiz.
Türk Hava Kurumu’nun aziz delegeleri;
Sizler Türkiye’nin temel taşları arasında yer alan, “gönlü zengin” halkımızın hem hayatta hem de son nefesinde bağrından kopardıklarıyla var olan ve yine milletimize emanet edilen milli bir teşekkülün kaderini belirleyeceksiniz.
Sözde “milliyetçi asker” ve “büyük paşa” nağraları atanlara dönüp “15 Temmuz 2016 akşamı vatan kan gölüne döndüğünde milliyetçi asker ve büyük paşa olarak o gece ve sonrasındaki günlerde neredeydiniz? Vatan elden gitmenin eşiğindeyken hangi mevzu ülkenizi en son plana atmanıza neden olacak kadar kritik öneme sahipti?” sorularını yönelttiğinizde aldığınız cevap aslında “balık baştan kokar” öngörüsünün sağlaması niteliğinde olacaktır.
Biz ya da öteki, o ya da bu, şahısların varlığından ziyade kurumların bekasını düşünmek zorunda olduğumuz bu süreçte; yılmadan, bıkmadan, usanmadan, kararlılıkla ve şevkle bu gidişata dur diyeceklerle birlikte olmak mecburiyetiniz; aksi durumda tarih bu vebalin içinde olanları affetmeyecektir.
Friedrich Nietzsche’ın o ünlü sözünü unutmayınız; “korkarak yaşıyorsanız yalnızca hayatı seyredersiniz.”
En derin saygılarımızla kamuoyuna duyurulur.
Dr.Öğr.Üyesi Erdal DURSUN
