spot_img
spot_imgspot_img
17.8 C
İstanbul
Perşembe, 28 Mart 2024

Putin ne yapmak istiyor?

Seçtiklerimiz

Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesinin ardından Ankara-Moskova hattında yaşanan gerilimin bitmesi için uluslararası diplomasi de devreye girdi. Ankara, Moskova’yı yumuşatmak için formül üstüne formül geliştiriyor ancak Moskova’nın gerilimi tırmandırma eğilimi ilişkilerin geleceğine ilişkin kaygıları artırıyor. DW’ye konuşan uzmanlara göre Ankara’nın önümüzdeki süreçte izleyeceği tavır Ortadoğu barışı için hayati önem taşıyor.

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rus uçağının Türkiye tarafından düşürülmesinin ‘ciddi sonuçları’ olacağını söyledikten sonra Türkiye’de hükümetin ülkeyi bilerek İslamlaştırma hedefiyle hareket ettiğini öne sürmekle kalmadı, işi Ankara’nın IŞİD’le petrol ticareti yaptığı noktasına kadar taşıdı. Ankara’nın bu suçlamaya tepkisini Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan her ne kadar “O kadar haysiyetsiz miyiz? İspatla, bu makamda durmayız” sözleriyle dile getirmiş olsa da; Rusya’nın suçlamaları ve yaptırımlarıyla karşı karşıya kalan Türk diplomasisi ve bürokrasisi gerilimi yumuşatmak için formül üstüne formül geliştiriyor. Türk Dışişleri kaynakları; “Putin’den gelen tüm suçlamalara tepkimizi gecikmeksizin vereceğiz ancak bu suçlamaların iki ülke halkını karşı karşıya getirmemesi için de her türlü önlemi alıyoruz” diyor. Bu önlemler arasında iki ülke arasındaki diplomatik kanalların işletilmesine dönük çabaların yoğunlaştırılmasından, Türk halkında Rusya’ya karşı düşmanlık yaratacak faaliyet ve açıklamaların önlenmesine dönük çalışmalar da var.
 
Türkiye’ye en fazla turist gönderen ülkeler arasında Almanya’dan sonra ikinci sırada yer alan Rusya’nın, Türkiye’yle turizm bağını kesmemesi için Turizm Bakanlığı Rusya halkına “Biz dostuz” temalı mesajlar vermeye başladı. Rusya vatandaşlarına Moskova yönetiminin yaptığı “Türkiye’ye gitmeyin” çağrısını yanlış bulan Turizm Bakanı Mahir Ünal, Twitter hesabından Rus vatandaşlarına İngilizce ve Türkçe çağrılar yaptı. “Türkiye son derece güvenli bir ülkedir, bunu siz de biliyorsunuz. Türkiye sizin evinizdir” diyen Ünal, seyahat hakkının en temel haklardan biri olduğunu hatırlattı.

 

Türkiye’nin eski Musul başkonsolosu CHP milletvekili Öztürk Yılmaz Türkiye’nin gerilimi düşürme çabalarını DW’ye değerlendirirken, Türk Dışişleri’nin de Türk vatandaşlarına “Rusya’ya gitmeyin” çağrısında bulunduğunu hatırlattı ve “Böylesi kriz ortamlarında hükümetin uyumlu davranması, birbiriyle çelişen açıklamalar yapmaması gerekir” dedi. Yılmaz’a göre; Rusya’yla krizin tırmanmaması için doğrudan diplomatik temasların kesilmemesi ve “Rusya’nın provokatif söylemlerini abartıp karşı hamleler yapılmaması” gerekiyor.

 

“Amaç, Türkiye’yi yalnızlaştırmak”

Rusya’nın Türkiye’ye dönük suçlamaları nereye kadar gidebilir? Ankara-Moskova hattındaki gerilimin düşme şansı var mı? DW’nin sorularını yanıtlayan Gazi Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Mehmet Akif Okur, Rusya’nın amacının “Ankara’yı yalnızlaştırıp, Suriye’ye yerleşmeyi kendi açısından daha kolay hale getirmek” olduğu görüşünde. Okur’a göre “Türkiye’nin tam da Batıya ihtiyacı olduğu zamanda” uçak krizini bahane eden Putin; Türkiye’deki İslamlaşma tartışmalarına hassas yaklaşan Batı’yı şüphelendirmek için “Hükümet, kendi ülkesini İslamlaştırıyor” tezini ortaya attı. Önder; “Eğer Putin’in gerçekten Türkiye’nin İslamlaştığına ilişkin bir endişesi olsaydı Erdoğan’la birlikte Moskova’da cami açmazdı. Suriye’de muhalif grupların bile IŞİD’den petrol aldığı çok söylendi. Putin, Türkiye ve IŞİD arasındaki muhtemel petrol ticareti haberini de Türkiye’yi Batı’dan koparmak için yapıyor” diye konuştu.

 

Ankara’nın gerilimi düşürme eğilimine karşın Putin’in ‘özür dileyin’ ısrarının da, Rusya’nın Suriye’deki stratejik hedeflerinden kaynaklandığını belirten Önder’e göre; Rusya-İran ve Esad rejimi ittifakı, PYD ve YPG’yle de iyi ilişkilerini önümüzdeki günlerde artıracak ve Rusya; Türkiye’nin “YPG’nin Fırat’ın batısına geçmesine izin vermeyiz” diyen Türkiye’yi riske sokmak için YPG’yi Fırat’ın batısına geçirmeye çalışacak. “Bu durumda Türkiye’nin kendisini gelişmelere müdahil hissetmesi riski doğuyor” diyen Önder, “Türkiye de, öyle bir olasılıkta duruma müdahil olursa savaş riski doğar ve kazanan IŞİD olur, Ortadoğu’da dengeler değişir. Türkiye’nin çok dikkatli bir şekilde Rusya’yla krizi hafifletecek mesajlar vermesi ve adımlar atması gerekiyor” uyarısında bulundu.
 
“Hepimizin geleceği söz konusu”

Atılım Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Rusya uzmanı Hasan Ali Karasar da DW’nin “Putin’in suçlamaları nereye kadar gider” sorusunu yanıtlarken “Ankara-Moskova hattındaki gerilimin düşmesi tüm bölge halkının geleceği için hayati önem taşıyor. Putin, Suriye’ye yerleşmek için bir fırsat yakaladı ve bu fırsatı başarıyla sonuçlandırmak istiyor. Bu durumda her şeyi ama her şeyi yapacak. Ankara’nın çok dikkatli bir şekilde gerilimi soğutması şart. Rusya’nın üzerine gidilmemesi ve terörle mücadeleye odaklanılması gerekiyor. Bu yüzden dünya bugün Putin’den çok Erdoğan’ın ne yapacağını takip ediyor” diye konuştu.

 

Putin’in Türkiye’ye dönük suçlamalarının ve Erdoğan’ın yanıtlarının uçak krizini çok yeni bir noktaya taşıdığına dikkat çeken Karasar’a göre Ankara, Batı’yla ittifakını da bu krizde iyi değerlendirmeli ve Batı’dan gelen ‘gerilimi düşürün’ çağrısına her şekilde yanıt vermeli. Emekli Büyükelçi Ünal Çeviköz’e göre ise Ankara’nın krizi düşürmesi için mutlaka özür dilemesi gerekiyor. Çeviköz DW’ye “IŞİD’in petrol ticaretiyle ilgili iddialar daha önce de ortaya atıldı. Rusya mutlaka uçağın intikamını alacak. Türkiye’yi üzecek her türlü hamleyi yapmaktan çekinmeyecek. Uçağı düşürmeden önce düşünmeyen Türkiye’nin şimdi özür dilemesi çok da zor olmamalı. Yoksa bölgede kimsenin tahmin etmediği gelişmeler yaşanabilir” değerlendirmesini yaptı.
© Deutsche Welle Türkçe / Hilal Köylü / Ankara

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika