spot_img
spot_imgspot_img
13.2 C
İstanbul
Cuma, 19 Nisan 2024

Hostes kıyafetleri dönem modasının aynası

Seçtiklerimiz

Dönem dizileri, filmleri, belgeselleri uzun zamandır gündemimizde. Biliyorsunuz, moda gündeminde de birkaç sezondur 60’lar, 70’ler ve 80’ler var. Öyle görünüyor ki sonbahar-kış sezonunda da durum değişmeyecek. Bu defa biz de geçmişe farklı bir açıdan bakmak istedik. Modacı Dilek Hanif ile her dönemin moda akımından etkilenen hostes kıyafetlerini inceledik. Aslında Türk Hava Yolları’nın geçen ay İstanbul Moda Haftası’na özel hazırladığı ilanlar modanın geçmişini kısaca özetliyordu. İlanda THY’nin 78 yıllık üniformaları yer alıyordu. 1933’ten bu yana hostes kıyafetlerindeki değişim 23 kare fotoğrafla özetlenmişti. Fotoğraflarda yalnızca moda tarihi değil, o dönemdeki hosteslere bakış açısı da görülebiliyor. Günümüzdeki hostes algısı özellikle 60’lı yıllardan çok farklı. Dolayısıyla kıyafetler de…
 
Bekâr olmak zorundaydılar
 
İkinci Dünya Savaşı öncesinde hosteslerin kıyafetleri daha çok askerî üniformalara benziyor. Zaten o dönemde hosteslerin hemşire olması zorunlu. Ama savaşla birlikle hemşireler cephanelere çağrılıyor ve dolayısıyla hosteslerin hemşire olma zorunluluğu ortadan kalkıyor. Haliyle mesleğe çok talep oluyor o yıllarda. Fakat hostes olmayı kafasına koyanları da katı kuralların beklediğini söylemeden geçmeyelim. Yüksek topuklu ayakkabı giyme zorunluluğu, saçlarını boyatmak, makyaj yapmak, zayıf ve uzun boylu bir fiziğe sahip olmak bunların başında… Bir de en geç 32 yaşında emekli olma gerekliliği var. En kötüsü ise bekâr olmak zorunda olmaları ve evliliğe izin verildiği sonraki yıllarda da meslekte üç yıllarını tamamlamadan hamileliğe izin verilmemesi.
 
Bu katı kurallar uygulanmaya devam ederken bir yandan da hostesler reklam afişlerinde kullanılıyor. Hava yolu şirketlerinin ilanlarında güzel hostesler ve onların dilinden sloganlar yer alıyor. Özellikle 60’lı yıllara gelindiğinde tüm dünyada moda olan mini etek akımı Türk hostes kıyafetlerine de yansıyor. Tüm hostesler aşırı makyaja bürünüyor, göz alıcı renkte ve desende, dar ve süper mini kostümler, topuklu çizmeler giyiyor. Dolayısıyla hostes imajı kabin memuru imajından çok uzaklaşıyor ve zihinlerde farklı bir yere konumlandırılıyor. Dilek Hanif, çalışan Türk kadınının böyle bir imaja bürünmesinin nedenini, o yıllarda Türk modası diye bir kavram olmayışına bağlıyor. Yalnızca son 10 yıldır kendi değerlerimizle moda ürettiğimizi söyleyen Hanif’e göre; hostes kıyafetleri ne yazık ki 90’lı yıllara kadar Amerika ve Avrupa modası bire bir kopyalanarak oluşturuluyor.
 
1970’lere geldiğimizde dünyada tasarım anlayışı önem kazanıyor ve etek boylarının uzadığını görüyoruz. 70’li yılların sonu, 80’lerin başında kıyafetler daha üniformal bir hale geliyor. Dileyen etek-ceket, dileyen pantolon-ceket giyme hakkını elde ediyor. İş hayatında hosteslerin konumu profesyonelleştikçe katı kurallar da bir nebze olsun yumuşuyor. Bekâr olma zorunluluğu ortadan kalkıyor ve hostesler diledikleri zaman emekli olabiliyorlar.
 
90’larda hosteslerin kıyafetlerini profesyonel tekstil firmaları ve modacılar tarafından hazırlanıyor. Örneğin THY yaklaşık 20 yıldır Vakko, Beymen gibi markalarla çalışıyor ve Cemil İpekçi, Faruk Saraç gibi modacılara tasarım yaptırıyor. Şu anda THY’de etek boylarının kısa olması bir yana, 60’lardaki algının tekrar oluşmaması adına diz altı olma zorunluluğu var.
 
Kıyafetlerle ilgili kurallar
 
Kurallar yalnızca diz altı etekle sınırlı değil. Örneğin omuz hizasını geçen saçların file takılarak toplanması gerekiyor. Saç tokaları da koyu renkte ve taşsız olmalı. Lastik ya da havlu toka takılmışsa kamufle edilmeli ve şık bir toka ile saçlar güzelleştirilmeli. Makyaj frapan olmamalı, pastel tonlar kullanılmalı. Dövme, hızma ya da dişlerde pırlanta olmamalı. Tırnaklar manikür yaptırılmalı ancak koyu renkte ve dikkat çeken ojeler sürülmemeli.
 
Hostes algısının değişmesi lazım
 
İzzet Levi (Hava Yolları Kabin Memurları Derneği Başkanı): Hostes kıyafetleri her dönem modadan etkilenmiş. Özellikle 60’lı yıllarda mini etek moda olunca hemen hostes kıyafetlerine taşınmış. Hatta o dönemde hosteslerin dişiliği ön plana çıkarılarak satışlar artırılmaya çalışılmış. Ama şu anda hosteslerin görev tanımları o yıllardan çok farklı. Güvenlik üzerine kurulu bir görevleri var. Ama bazı firmalar ne yazık ki hâlâ eski anlayışı sürdürüyor. Mesela mini etek giyilmesini zorunlu tutan firmalar var. Hosteslerden bu konuda çok sık şikâyet alıyoruz. Hem rahat çalışamadıklarını hem de cinsel tacize maruz kaldıklarını söylüyorlar. Artık bu algının tamamen değişmesi lazım.

‘Bu Türkiye’nin hostesi’ denilebilmeli

 
Dilek Hanif (Modacı): Türk Hava Yolları’nın geçmiş dönem kıyafetlerinde kültürümüze özgü bir şey göremiyorum ben. Şimdiki tasarımda fularlarda seramik deseni var fakat bence desen çok karmaşık ve anlaşılmaktan çok uzak. 1930’lu yıllardan bu yana kıyafetlerde hep büyük yakalar kullanılmış, bu dönemde de büyük yaka var. Hâlbuki büyük yakalar çoktan demode oldu. Ben eleştirmekten hiç hoşlanmıyorum ama bu gerçekten çok önemli bir konu. THY ve hostesler, bizim uluslararası alandaki yüzümüz çünkü. Sırf bundan rahatsız olduğum için bir keresinde THY ile irtibata geçtim. Tasarımla ilgili eleştirilerimi dile getirecektim. Ancak "ararız" deyip dönmediler. Ben de üstelemedim ama bence Türkiye için çok önemli bir konu. Artık hem bizim kültürümüzden ufak taçların olduğu hem de şık ve rahat olabilecek tasarımlar yapılmalı. Nasıl ki ben Uzakdoğu’dan, İtalya’dan ya da Fransa’dan gelen bir firmanın hostesini gördüğümde ülkesini anlayabiliyorum, onlar da Türk bir hostes gördüğünde "Bu Türkiye’nin hostesi" diyebilmeli. Yarışma yapılsın, tasarımcılar tasarımlarını göndersin. Zor bir şey değil. Beğenilen üretilir.

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika