Yusuf Karadağ – Antalya’da Havalimanı’na ek uçak bakım hizmetleri binaları yapılmak üzere kamulaştırılmak istenen Yeşilköy Mahallesi’nin sakinleri, belirlenen birim fiyatın düşük olduğunu iddia ediyor.
Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı rapor ile mahalle sakinlerinin Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Gayrimenkul Değerleme Uzmanlarına yaptırdığı tespitte arsa, cam ve plastik seraların metrekaresine biçilen değer arasında yaklaşık 5 kat fiyat farkı bulunuyor.
Antalya Havalimanı yakınındaki Muratpaşa ilçesi Yeşilköy Mahallesi’nde bir milyon 100 bin metrekarelik arazideki 350 hanede yaklaşık bin 200 kişi yaşıyor.
DHMİ tarafından catering ve uçak bakım hizmetleri yapıları yapılmak üzere Yeşilköy Mahallesi’nin kamulaştırılması için 2006 yılında çalışma başlatıldı. Çalışmalar kapsamında 2010 yılında DHMİ tarafından mahalle sakinlerine arsa, ev ve seraların pazarlık usulüyle kamulaştırılacağı yönünde tebligat yapıldı.
DHMİ uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı rapora göre mahalledeki arsaların metrekaresine 90, cam seralara 32, plastik seralara ise 16 lira verilmesi öngörüldü.
Ancak teklif edilen birim fiyatları kabul etmeyen mahalle sakinleri, ücretini kendileri vererek SPK Gayrimenkul Değerleme Uzmanlarına arsa ve seraların değeri için bilirkişi raporu hazırlattı. Gayrimenkul Değerleme Uzmanı Nurettin Demir’in hazırladığı rapora göre mahalledeki arsaların metrekaresine 436, cam seralara 137, plastik seralara ise 80 lira değer biçildi. Ancak DHMİ, SPK’nın tespit ettiği fiyatları kabul etmedi.
Bu arada mahalle sakinleri, Antalya İdari Mahkemesi’ne "kamulaştırmanın iptali ve yürütmenin durdurulması" istemiyle dava açtı. DHMİ de mahalle sakinlerinin Sermaye Piyasası Kurumu (SPK) Gayrimenkul Değerleme Uzmanları’na hazırlattığı bilirkişi raporunu kabul etmeyerek Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne "kamulaştırma değer tespiti" için dava açtı.
Her iki davanın da devam ettiği öğrenildi.
-"Verilecek para ile yeni ev, sera yapmak mümkün değil"-
Mahalle sakinlerinin kamulaştırma iptali davasını takip eden avukat Necati Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kamulaştırılmak istenen alanların birinci sınıf verimli tarım arazisi olduğunu, mahallede yaşayanların seracılık yaparak geçimlerini sağladıklarını söyledi.
Yeşilköy Mahallesi’nin bir kısmının 1974 ve 1997 yıllarında kamulaştırıldığını bildiren Yılmaz, "Şimdi de mahallenin tamamı kamulaştırılmak isteniyor. Bir milyon 100 bin metrekare gibi büyük bir alanın kamulaştırılmaya çalışılmasını doğru bulmuyorum. Zaten mevcut havalimanı arazisinin sadece üçte ikisi kullanılıyor. Dolayısıyla yeni alana ihtiyaç bulunmuyor. Yapılması planlanan yapılar için mevcut havalimanı içinde yeterli alan var" dedi.
Yapılması planlanan kamulaştırma ile Yeşilköy Mahallesi’ndeki okul, mezarlık gibi alanların da yok edileceğini savunan Yılmaz, şunları kaydetti:
"Kamulaştırma, çok cüzi rakamlarla yapılmaya çalışılıyor. Bu insanlar geçimlerini çiftçilikle, seracılıkla sağlıyor. Kamulaştırma ile köylülerin seracılık yapma imkanı ortadan kaldırılıyor. Verilecek para ile bu insanların başka bir yerde yeni ev, sera yapmaları mümkün değil. İnsanlar arazilerinin değerinin verilmesi için direniyor. İnsanların çiftçilik yapma olanaklarını kaldırırsanız, yaşama hakkını da ellerinden almış olursunuz. Tarıma elverişli bir arazi olan mahallenin havalimanına feda edilmesi, en son düşünülmesi gereken şeydir."
Yılmaz, imar planlarında mahallenin konut alanı olarak görüldüğünü anlatarak, "Oysa öncelikle kamulaştırılması planlanan yerin imar planı değişikliğinin yapılması gerekir. Kamulaştırma kararında 8-10 gerekçe yazıldı. Ancak, bir tane gerekçesi olması gerekir. Mahallede uçuş güvenliği olmadığı söyleniyor. Oysa İstanbul’da Ataköy, Yeşilköy ve Yeşilyurt havaalanıyla iç içe" diye konuştu.
-Mahalle sakinlerinin görüşleri-
Mahalle sakinlerinden Mehmet Çabuk ise, kendilerine verilen kamulaştırma bedelinin hiçbir şey yapamayacakları bir fiyat olduğunu savunarak, "Bizim gidecek yerimiz yok. Ama mutlaka kamulaştıracaklarsa, mahallemizi başka bir yere taşısınlar. O zaman kabul edebiliriz" dedi.
Mahallede mezarlıklarının da bulunduğunu dile getiren Çabuk, "Dirilere saygı yoksa ölülere de mi yok-" diye konuştu.
Mahalle sakinlerinden Mehmet Akkoyun ise kamulaştırmaya mutlaka ihtiyaç duyulması halinde kabul edilebileceğini, ancak şartların yerine gelmesi gerektiğini kaydederek, "Bir kilometre güneyde evlerin metrekaresi 800 ile bin lira arasında satılırken, diğer tarafa 90 lira değer biçilmesi, rant olduğunu gösterir" diye konuştu.
Bölgedeki arazinin oldukça verimli olduğunu ifade eden Akkoyun, günde 12 kamyon sebze üretilen bir arazinin yok edilmek istenmesini doğru bulmadığını, ancak mutlaka kamulaştırılacaksa bedelinin ödenmesini istediklerini söyledi.