Havalimanlarındaki büfelerde 1 çay, 1 poğaça 12 lira. Bakkallarda 60 kuruşa satılan yarım litrelik su özel şirket uçaklarında 7.5 liradan satılıyor.
Havalimanları, özel şirketlerin uçakları ve İstanbul Deniz Otobüsleri’nin büfelerindeki denetimsizlikten kaynaklanan fahiş yiyecek-içecek fiyatları vatandaşların tepkisini çekiyor.
Vatandaşlar havalimanları, özel şirketlerin uçaklarında, deniz otobüslerindeki fahiş yiyecek-içecek fiyatlarından şikayetçi. Havalimanlarındaki büfelerde 1 çay, 1 poğaça 12 lira. Market ve bakkallarda 60 kuruştan satılan yarım litrelik su havalimanından içeri adım atar atmaz büfelerde 5 liraya satılıyor. Aynı su özel şirketlerin uçaklarında ise 2.5 euro’dan yani 7.5 lira’dan satılıyor. Küçük cam şişelerdeki meyve suları, kutu kola ve kutu gazoz gibi içecekler de üç aşağı beş yukarı aynı fiyat. Bazı şirketlerin uçaklarında bir bardak sallama çay 5, Topkek 4 lira’dan sözde menü olarak satılıyor. Menü dışında Topkek isterseniz 2 euro yani 6 lira. Kaşarlı simit 3 euro ya da 9 lira, açma ya da dikdörtgen simitten yapılan sandviçler 4 euro ya da 12 liradan satılıyor.
Hostesler rahatsız
Uçaklardaki fahiş yiyecek-içecek fiyatları sorunlara da neden oluyor. Fiyatlardan habersiz yolcular, verdikleri siparişin fiyatını öğrenince hosteslerden hesap sormaya kalkıyor. Hostesler de yiyecek-içecek fiyatlarının kendileri ile ilgisinin olmadığını belirterek, vatandaşlara ilgili birimlere şikayetçi olmalarını öneriyor. Ancak, ikna olmayan vatandaşlar itirazlarını sürdürdükçe konuya diğer yolcuların da katılması nedeniyle istenmeyen durumlar yaşanıyor. Yaşanan istenmeyen bu olaylardan dolayı pilotlar ve hostesler de huzursuz oluyor.
İDO’da piknik keyfi
İDO’da (İstanbul Deniz Otobüsleri) dar gelirli olanın önünden bile geçmeyeceği bir büfe menüsü ve fiyatları var. Basit bir kahvaltı ile bile 3 kişilik ailenin karın doyurmasının bedeli yüz liradan az değil. Bir fincan kahve 7, bir sandviç 9, bir bardak çay 3, kaşarlı tost 7, küçük meyve suyu 5, bir gofret 2.5, bir parça pizza 9 lira. Vatandaşlar da bu pahalılık karşısında işin kolayını bulmuşlar. Vatandaşlar koltuklara oturur oturmaz piknik sepetleri ortaya çıkıyor. Yanlarında getirdikleri simitleri, peynirleri, zeytinleri yiyerek İDO’nun pahalı tarifelerinden kendilerini koruyorlar. Termostan kağıt bardaklara doldurdukları çayları yudumluyorlar.
Yeterli denetim yok fiyatlar çok yüksek
ÜKODER (Tüketiciyi Koruma Derneği) Genel Başkanı Haşmet Atahan, uluslararası havalimanlarına yönelik olarak uluslararası standartlar içerisinde tarifelendirme olabildiğini belirterek; “Ona çok fazla müdahil olmak mümkün olamıyor. Ama bahsettiğiniz deniz otobüsü seferlerinde, arabalı vapur seferlerinde, iç hatlara dönük seferlerde ve dışlarındaki büfelerde dahi yüksek fiyatlandırma yapılıyor. Zaman zaman yakınmalar oluyor ama bu konuda dava noktasına getirilecek şekilde bir başvuru henüz sözkonusu değil” dedi.
Göz yumuluyor!
Atahan, bu konularda yeterli denetim olmadığının altını çizerek, “Belki de özel işletmelere verilmiş olması nedeniyle, ihale edilmiş olması nedeniyle onların kâr marjlarını gözeterek, ihale şartlarında almış oldukları bedelleri çıkartılmasına dönük biraz da göz yumma söz konusu olabilir. Özellikle deniz yollarında, deniz otobüsleri gibi bu çok somut olarak görünüyor. Dışarıdaki fiyatlarla çok farklı. Uluslararası havaalanları için de bu geçerli. Yaşanan sıkıntılar bunu gösteriyor” şeklinde konuştu.
Yeni planlama gerekli
Atahan, bunların belli bir denetim ve standart altına alınması için belli bir yasal düzenleme çalışması yapılması gerektiğini kaydederek şöyle konuştu: “Bize dönük şikayetler bazında da buna yönelik olarak özellikle yerel yönetimlere, kamu yönetimine bu konuda daha bir denetimin yapılması konusunda taleplerimizi iletmemiz mümkün olabilir. Genel bir talebimiz var kamu ve yerel yönetimlerinden. Denetim konusunda, yerindelik konusunda tüketici dernekleri gerçekten dışlanmış durumda. Bu konuda yeni bir planlama yapılması gerekiyor.”
