spot_img
spot_imgspot_img
12 C
İstanbul
Cumartesi, 20 Nisan 2024

Ethiopian Airlines CEO’su Tewolde Gebremariam

Seçtiklerimiz

Ethiopian Airlines CEO’su Tewolde Gebremariam; Afrika havacılığındaki zorlukların, parlak bir geleceği gölgeleyemeyeceğini söyledi.

S: Havayolu iyi bir durumda mı?

TG: Havayolunun 67 yaşında olduğunu düşünürsek – yaşlı demeyi sevmiyoruz – bence harika bir durumdayız.
Her zaman durum böyle değildi. 2004’ün sonlarında, havayolunun büyümesi gerektiği gibi ilerleme göstermediğini hissettik. Bir Vizyon 2010 programı fikriyle ortaya çıktık. Programın asıl amacı; yıllık %20’lik bir artış anlamına gelen 2010’a kadar 1 milyar dolarlık ciroya sahip olmaktı. O zamanlarda bu tür bir ciroya sahip olan çok az Afrikalı şirket vardı – sadece birkaç tane banka. 2010 Haziran ayında, 1.2 milyar dolarlık ciroya ulaştık.

Yani, iyi iş başardık. Fakat bu sonuç ayrıca daha iyi şeyler başarabileceğimizi de gösterdi. Yüksek potansiyele sahip olduğumuzu biliyorduk, bu sebeple Vizyon 2025 programımızı başlatıyoruz. Daha uzun hale getirdik – 5 yerine 15 yıl – çünkü, takımımızın stratejik değişikliğini dahil etmek ve uzun süreli bir finans planı oluşturmak istedik.

S: Vizyon 2025’in hedefleri nelerdir?

TG:
Hızlı, kazançlı ve sürdürülebilir büyümeye sahip olmak istiyoruz. Bir yıl kar yapıp diğer yıl bu karı kaybetmenin hiçbir anlamı yok. Güven oluşturmak zorundasınız, yani her yıl kar elde etmek önemlidir.
Bunun anlamı 2025’e kadar, Ethiopian’ın 10 milyar dolarlık bir havayolu olmasıdır. Ayrıca bu, birçok iş birimi ve Afrika’da dört merkez ile – doğu, batı, merkez ve güney – bir havacılık grubu olma anlamına da gelmektedir. Afrika büyük bir alan ve sadece bir merkezle servis sunamazsınız. Yıllık 18 milyon yolcu taşıyarak, 90 tane uluslararası güzergaha 120 tane uçak işletiyor olacağız. 820,000 ton kargo taşıyor olacağız ve çalışan sayımız bugünkü 7,000’den 17,000’e yükselmiş olacak.

S: Böyle bir büyümeyi nasıl elde edeceksiniz?

TG:
Vizyon 2025, dört sütun ile inşa edildi. İlk sütun, takımımız. Takım özellikleri önemlidir. Kısa mesafeler için Boeing 737 ve orta mesafeler için ise Boeing 787’yi kullanacağız. Uzun mesafeler için ise Boeing 777 ve Airbus A350’nin bir kombinasyonuyla servis sunuyor olacağız.

Bölgesel ve iç hat servislerimiz için, çok ekonomik bir uçak olan Bombardier Q400’ü kullanıyoruz. Bu uçaktan daha fazlasını takımımıza dahil edeceğiz.

İkinci sütunumuz, altyapı tesislerimiz. Etiyopya’da havaalanları, kardeş bir şirketin elinde ve onlar tarafından yönetiliyorlar. Addis Ababa’daki merkezimizi büyütmek için onlarla çalışıyoruz. Gelişimin ilk aşaması tamamlandı ve şimdi uçaklar için yeteri kadar park yerimiz bulunuyor. Diğer aşama ise, 2015’e kadar yolcu terminalimizi büyütmek.

2025’e baktığımızda, şu anki tesisin 60 kilometre güneyinde tamamen yeni bir havaalanı olacak. Bu da, takım sorununu ele almamıza yardımcı olacak. Addis, deniz seviyesinden 7,700 fit yükseklikte bulunuyor. Güneye giderek, kalkış performansımızda daha iyi performans göstermemizi sağlamamıza yardımcı olacak 5,000 fite düşmüş olacağız.

Kargoyu göz ardı etmiyoruz. Yıllık 250,000 tonluk bir kapasite var, ama bu çoktan aşılmış durumda. Yeni bir depo, yıllık 1.2 milyon tona izin verecek. Uçak kullanımını geliştirmek için önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bakım için kullanılan hangarların sayısını da attıracağız.

Üçüncü sütunumuz insan kaynakları. Bu gerçekten bizim temelimizi oluşturuyor. Çalışanlar, bizim en güçlü ve en önemli varlıklarımız. Düşmanca olan bir iş çevresinde, farklılığı yaratan çalışanlarınız oluyor. Afrika’da öylece piyasaya çıkamayacağımızı biliyoruz, bu yüzden yeni çalışanlar yetiştirmeye güvenmemiz gerekiyor.

Havayolumuzun, personel konusunda kendine yetebilmesi gerekiyor.
Beyin göçü önemli bir konu ve bu hala bir zorluk oluşturuyor. Fakat, bunun bir fırsat olabileceğini de gördük. ‘’Şikayet etmek yerine, niye hem bölgemiz hem havayolumuz için yeterli sayıda çalışan yetiştirmiyoruz?’’ dedik. Sıkı bir çalışma ve doğru yatırım ile, bunun bir kazan-kazan durumu olacağını biliyorduk.

Şimdiden havacılık akademimizi her yıl 200 ile 1,000 arasında yeni alımlarla büyüttük. Bir yılda gerçekleştirilen alımları 4,000’e çıkarmayı planlıyoruz. Afrika’da vasıflı havacılık personeli için büyük bir talep var.
Dördüncü sütunumuz ise BT sistemleri. Diğer sütunları bir araya getiren ve verimliliği sağlayan şey iyi belirlenmiş bir süreçtir.

S: Afrika’daki özgürleştirmenin arttırılması için neler yapılması gerekiyor?

TG: Hükümetlerin, bir uçağın üzerine ulusal bir bayrak koymanın artık önemli olmadığını anlaması gerektiği yere vardığımızdan çok da emin değilim. Ama küçük bir ülkedeki küçük bir havayolu için, rekabetçi bir piyasada başarılı olmak çok zor.
Afrika piyasaları, bir çok parçaya bölünmüş durumda ve çoğu rotada çok sayıdaki uçuş sıklıklarından bahsetmiyoruz. Burada Madrid-Barselona ya da Rio-Sao Paulo yok. Ama, bir çok Afrikalı havayoluyla işbirliği yaptık ve ortaklarımıza yardımcı olmak için beraber çalışıyoruz. Daha küçük havayollarına ve ülkelere yardım edebilecek teknik yetkinliğe sahibiz.
Ethiopian Airlines, LAN’a benzer bir şey planlıyor. Franchisee havayolunu yönettiğimiz bir franchise modelini inceliyoruz, ama %50’lik hak hissesini aşmıyoruz, böylece karşılıklı kurallara tabi kalıyoruz. Yine de, Ethiopian ismini tüm Afrika’da kullanamayız. İnsanlar kendi ülke isimlerini görmek istiyor. Örneğin, Togo’da, African Sky’ı simgeleyen Asky’de %40 hissemiz bulunuyor. Sonuç olarak, Afrika’nın henüz LAN’ın ayak izlerini takip etmeye hazır olduğunu düşünmüyorum, ama bu gerçekleşecektir.
 
S: Hükümetler, havacılığın büyümeyi gerçekleştirme konusundaki rolünü anlıyor mu?

TG: Havacılık endüstrisine, havacılığın gücünü anlamaları için hükümeti ikna etme konusunda çok görev düşüyor. Yol ve rayların altyapısı durumu düşünüldüğünde, havacılığın yerinin doldurulamaz olduğu anlaşılıyor, ama hükümetler havacılığı kanıksıyor gibi görünüyor. Havayollarına büyümeleri için gereken ekonomik güdülemeyi sağlamıyorlar. Afrika’nın ekonomisi büyümeye devam ettikçe, hükümetler bunu daha iyi anlayacak. Yetersiz bağlantılar, hem ticareti hem turizmi engeller.

S: Çoğu Afrikalı havayolunu, hükümet elinde tutuyor. Yatırımlarının başarısı konusunda niye daha ilgili değiller?

TG: Çoğu Afrika hükümetinin önceliğinin insanlarına yemek, elektrik, sağlık hizmeti ve eğitim sağlamak olması doğaldır. Havacılık çok önemli, ama havacılığın geri planda kalmasını kolaylaştıracak pek çok başka önemli meseleler var. Ayrıca, hala havacılığın zengin insanların işi olduğunu düşünen bazı hükümetler var. Onları bunun doğru olmadığı konusunda ikna etmeye çalışıyoruz. Havacılık ticarete, turizme, yabancı dış yatırımlara yardımcı oluyor. Bu da istihdam yaratıyor ve insanlara yiyecek alabilmeleri için yeteri kadar paraya sahip olmalarına olanak sağlıyor. Havacılık bu ekonomik döngüdeki ana halka.

S: Afrika, uluslararası ekonomik çıkarların odak noktası. Bunun etkisi nedir?

TG: Oldukça önemli değişiklikler anlamına geliyor. Geçenlerde Senegal’den Cape Town’a doğru araba kullanan biri hakkında bir yazı okudum ve o, 10 yıl öncesiyle kıyaslandığında önemli değişikliklerin olduğunu söylüyordu. Yollar asfaltlanmış ve sakindi.
Herkes Çin’in Afrika’ya ilgi gösterdiğini ve altyapı konusunda çok sıkı çalıştığını biliyor. Bu da değişikliği getiriyor. Fakat, bu değişiklik için ayrıca çimen kökleri talebinin olduğunu unutmamamız gerekiyor. Afrika hükümetleri, şeffaf ve sorumlu olmaları için büyük baskı altında. Hem demokrasi sayısı hem de orta sınıf miktarı yükseldi.

Bu kıta inanılmaz derecede bir potansiyele sahip, ama eğer bunu görmek istiyorsak bardağın yarısını dolu girmemiz gerekiyor.
 

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika