Grevin ne zaman biteceği ise açıklanmadı. Sendikadan yapılan açıklamada grevin, 8 Kasım’da yapılan ve 258 uçuşun iptaline neden olan grevde “İş yerlerini terk ettiği veya çalışmayı durdurdukları” gerekçesiyle çalışanlara 10 ila 15 gün süreyle uzaklaştırma verilmesine yanıt olarak örgütlendi.
Radio Mitre adlı bir radyoya konuk olan hava yolu şirketinin yöneticisi Luis Malvido ise çalışanların uzaklaştırılması kararını savunarak “Kararımız tamamen kendi ürettikleri kaosun bir sonucudur. Yolcularımıza verdikleri zararla doğru orantılı olarak yaptırım uygulamaktan başka bir şey yapmadık” iddiasında bulundu.
Toplu görüşmelerde çalışanların zaten yüzde 34’lük bir ücret artışını kabul ettirdiklerini ifade eden Malvido, “Bu şirket fiili olarak iflas etmiştir, maaşları ödeyebilmek için her ay devletten para istiyoruz” dedi.
Arjantin özellikle son dönemde IMF politikalarına karşı grevler ve protesto eylemleriyle gündeme geliyordu. Sadece ekim ayında tüketici fiyatlarının yüzde 5.4 arttığı Arjantin’de Merkez Bankasının son açıklamasına göre ülkede yıl sonu enflasyonunun yüzde 47’ye çıkması bekleniyor. Ekonomideki dengesizliği ve her gün patlak veren işçi eylemlerinin yabancı sermayeyi ürküttüğü yorumları yapılıyor.
Devlet Başkanı Mauricio Macri ise, ikinci grevin ardından “Aerolíneas Argentinas’la uçmayan yüzde 95’in para vermek zorunda olması hiç adil değil” diyerek özelleştirme sinyali vermişti. Ulaştırma Bakanı Guillermo Dietrich ise bu yılın başlarında kamuya ait olan Aerolíneas Argentinas şirketinin zarar ettiğini ve 2020 yılı itibarıyla devlet desteği almayı bırakacağını ifade etmişti.
Buna karşılık ağustos ayında şirket yönetimine gelen Malvido, bakanın verdiği zarar rakamlarının asıl nedeninin artan petrol fiyatları ve Arjantin pesosunda yaşanan değer kaybının uluslararası seyahatlere yansıması olduğunu iddia etti.