spot_img
spot_imgspot_img
17.9 C
İstanbul
Perşembe, 28 Mart 2024

AB’de Schengen Gelişmesi

Seçtiklerimiz

İktisadi Kalkınma Vakfı Genel Sekreter Yardımcısı ve Araştırma Müdürü Melih Özsöz, bu gelişmelerin, Schengen vizesi kurallarının katılaşması ve sosyal medyanın daha yakından izlenmesi gibi sonuçları olabileceğine dikkat çekti.

Gayri Resmi Adalet ve İçişleri Konseyi toplantısı sonrasında yayımlanan ortak bildiride Bakanlar, Avrupa çapında ortak PNR uygulamasının oluşturulması; Schengen Sınır Yönetimi kapsamında AB’ye giriş ve çıkışlara ilişkin daha etkin bilgi paylaşımının sağlanması; ateşli silahların dolaşımına ilişkin verilerin Avrupa çapında daha etkin paylaşımı ve radikalleşme ile mücadele kapsamında sosyal medyanın daha dinamik şekilde takip edilmesi ve gerekli önlemlerin alınmasını istedi.

“Riga Ortak Bildirisi” başlıklı belgenin, 12 Şubat 2015 tarihinde, olağanüstü terör gündemi ile toplanacak AB Liderler Zirvesinde, üye ülke Devlet ve Hükümet Başkanları tarafından ele alınıp karara bağlanması bekleniyor.

Paris’te mizah dergisi Charlie Hebdo’ya yönelik saldırı ve sonrasında yaşananlar AB’yi, iç ve dış sınırlarında güvenliğe ilişkin politikalarını yeniden gözden geçirmeye itmiş; saldırılardan hemen sonra Paris’te bir araya gelen AB üye ülke İçişleri Bakanları, terörle mücadele kapsamında bazı alanda çalışmalara hız verme kararı almıştı.

DHA’nın sorularını yanıtlayan Özsöz, "Bu çerçeveden bakıldığında terörle mücadele kapsamında önümüzdeki dönemde AB’nin atacağı adımların 4 alanda yoğunlaştığını söylemek mümkün" dedi ve bu alanları, ortak PNR uygulaması, Schengen Sınır Yönetiminde sıkılaşma, ateşli silahların dolaşımı ve sosyal medya aracılığıyla hızla artan radikalleşme ile mücadele olarak sıraladı ve şöyle anlattı:

"Hiç şüphesiz tartışmalı alanların başında, AB çapında kurulması öngörülen ortak PNR sistemi geliyor. Yolcuların uçak rezervasyonları sırasında, havayolu şirketi tarafından toplanan bilgi ve verilerin tümü anlamına gelen PNR sistemine (Passanger Name Records – Havayolu Yolcu Kayıt Sistemi), halihazırda birçok üye ülke sahip. Ancak mevzuat eksikliği, AB çapında ortak bir PNR uygulamasının oluşturulmasına ve verilerin AB ve uluslararası çapta paylaşımına izin vermiyor."

PNR yolculara ilişkin tüm bilgileri içeriyor

Avrupa Komisyonu’nun İlk defa 2011 yılında AB çapında bir PNR sisteminin oluşturulması için adım attığını anımsatan Özsöz, "Ancak Avrupa Parlamentosu, PNR bilgisinin kişisel veri olduğundan hareketle taslağı kabul etmemişti. 12 Şubat tarihindeki Liderler Zirvesinde ise bu yönde bir karar alınması bekleniyor" dedi.

Özsöz, Türkiye’de daha çok “rezervasyon bilgisi” olarak bilinen PNR’ın aslında yolcuların iletişim bilgilerinden, kredi kartı bilgilerine; yolculuğa ilişkin uçuş bilgilerinden koltuk seçimine, bagaj sayısına veya birlikte seyahat edeceği kişilerine bilgilerine kadar çok geniş yelpazede veriler içerdiğine dikkat çekti.

PNR bilgileri üzerinden detaylı analiz yapılabilecek

“PNR bilgisi üzerinden, kişi herhangi bir sık uçan yolcu programı ya da müşteri sadakat programı üyeliği çerçevesinde rezervasyonunu yaptırmış ise, geçmişteki diğer seyahatlerine ilişkin dökümü ve yolculuk sırasında tercih ettiği menüye ulaşmak bile mümkün” diyen Özsöz, PNR bilgileri üzerinden detaylı analizlerin yapılması halinde, yolcuya ilişkin ayrıntılı profillerin ve kişisel verilerin çıkartılmasının söz konusu olabileceğine dikkat çekti ve şu uyarıyı yaptı:

“Burada kritik olan ise söz konusu verilerin paylaşımı. Bu veriler diğer üye ülke makamları veya Interpol, Europol, Frontex gibi uluslararası örgütler ile paylaşılması halinde, yolculuk yapan her sıradan kişi, bir yerde potansiyel suçlu muamelesi görebilir.”

Schengen katılaşabilir

AB’nin atmaya hazırlandığı adımlar arasında tartışmalı bir diğer konuyu da AB’ye giriş ve çıkışlara ilişkin alınacak yeni tedbirlerin oluşturduğunu vurgulayan Özsöz, "Başka bir deyişle Schengen Sınır Kodu ile bağlantılı, Avrupa sınır yönetimi" dedi.

AB üye ülke vatandaşları ve üçüncü ülke vatandaşlarının, AB üye ülke topraklarına giriş ve çıkışına ilişkin Schengen Sınır Kodu kurallarının değiştirilmesi ve sınır kontrollerine ilişkin verilerin devamlı ve daha sistemli halde tüm üye ülkelerle ve uluslararası örgütler ile paylaşılmasının da gündemde olduğuna dikkat çeken Özsöz bu konuda şu uyarıyı yaptı:

Türk vatandaşlarını da yakından ilgilendiriyor

"Schengen sınır yönetimi kurallarında gerçekleşmesi muhtemel bir katılaşma, tüm üçüncü ülke vatandaşları gibi, 1980’li yıllardan bu yana AB üye ülke topraklarına girişte zorunlu vize uygulamasına tabi olan Türk vatandaşlarını da yakından ilgilendirmekte. Burada sınır yönetimi, yasadışı göç ile mücadele, güvenlik, terörle mücadele gibi konuların iç içe geçtiğini görüyoruz. Verilerin paylaşımı da buna eklenince ortaya karmaşık bir sistem çıkıyor. Dolayısıyla AB’nin özgürlükler ile güvenlik arasındaki dengeyi iyi kurması kritik öneme sahip”.

Bu çerçevede Türkiye ile AB arasında başlatılan vize serbestliği diyaloğuna da atıfta bulunan Özsöz, “Türkiye-AB vize diyaloğu kapsamında, vize yol haritasının adil bir şekilde değerlendirilmesini bekliyoruz. Türkiye olarak dileriz ki bu yeni yaklaşım, vize yol haritasının uygulanmasında gecikmelere ve engellemelere neden olmaz”.

Sosyal medya mercek altında

Gayri Resmi Adalet ve İçişleri Konseyi toplantısı sonrasında yayımlanan ortak bildirinin bir diğer ilginç başlığı ise sosyal medya. AB üye ülke Adalet ve İçişleri Bakanları, her türlü radikal hareketle etkin mücadele edilmesi kapsamında, başta radikalleşmenin en hızlı ve en kolay şekilde yayıldığı internet konusunda da ileri adımların atılmasını talep ediyor. Bu çerçevede Adalet ve İçişleri Konseyi, internet endüstrisi ve özellikle sosyal medya platformları ile işbirliğinin geliştirilmesini ve Europol’ün sosyal medyadaki trafiği analizi ve takip rolünün artırılmasını istiyor.

İlgili Makaleler

- Corendon -spot_img

Son Dakika